Kilis Yardımlaşma Derneği

Ayten Yavaşca’ya “Yılın Örnek Kadını” ödülü veridi

A. Cevat UĞRAŞ / ANKARA (Efece Haber) – Anayurt Gazetesi’nin basın sponsorluğunu yaptığı “Alternatif Küreselleşme ve Kadın" konulu panel, Mamak Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kırşehirli Dernekler Federasyonu Koordinatörlüğünde düzenlenen panele; Anayurt Gazetesi, Efece Haber İnternet Gazetesi, Ankaralılar Derneği, Kırşehirli Dernekler Federasyonu Gençlik Kolu, Kilis Yardımlaşma Derneği, Türk Kızılayı Kavaklıdere ve Yenişehir Şubeleri Kadınlar Kolu katıldı.

Özlem Demirer’in sunduğu Panele; Kırşehir eski Valisi Lütfullah Bilgin, Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Naci Alan, Devlet Sanatçısı Prof. Dr. Alâeddin Yavaşça ve Eşi Ayten Yavaşça, Demokrat Parti Çankaya Kadın Kolları Başkanı Şükran Gümüş, Kırşehir Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Hilmi Gökçınar, Başkan Yardımcıları Nevzat Gürer ve Bülent Çağlar, Kırşahirli Dernekler Federasyonu Kadınlar kolu Başkanı Nermin Hendek, Kırşehirliler Vakfı Genel Başkanı Erol Tosun, Fevzi Demirkol Müzik ve Kültür Vakfı Başkanı Fevzi Demirkol, TRT Sanatçısı Güler Batu Şen, Gazetemiz köşe yazarlarından Orhan Selen, Nusret Kebapçı, Gazeteci Yazar Dr. Hülya Ünal ve çok sayıda davetli katıldı.

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve Yazarı M. Yahya Efe’nin yönettiği “Alternatif Küreselleşme ve Kadın” konulu panelde panelistler; A.Ü. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl Çeçen, A.Ü. İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Öznur Özdoğan ve Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Recep Yücel ‘in sunumlarından önce, Kırşehirli Dernekler Federasyonu Kadınlar Kolu Başkanı Nermin Hendek, Kırşehirliler Vakfı Genel Başkanı Erol Tosun, Kırşehirli Dernekler Federasyonu Genel Başkanı Hilmi Gökçınar ve Vali Lütfullah Bilgin birer konuşma yaptılar.

Nermin Hendek'in konşmasının özeti:

"Saygıdeğer beyefendiler, hanımefendiler, sayın hocam hepiniz hoş geldiniz.

Genellikle bir söylem vardır;

Türklerde ortak ruh yoktur.

Organize olamazlar.

Düzenli Kutlamayı beceremez, sevinmeyi bilmez davranamazlar.

Gördüğünüz gibi tüm sivil toplum örgütleri ile bir aradayız.

Hep merak etmişimdir. Hocalarıma sormak isterim:

1. Kuran-ı Kerimi kadınlar tefsir etseydi ne olurdu?.

2. Hep duyarız İslamın kadınlara bakış açısı diye. Neden İslam erkeklere bakmaz?.

3. Neden partilerin genel başkanları kadın değildir?,neden partilerin erkek kolları yok?.

4. Neden kadınlarla ilgili kuralları ve yasaları erkekler yapar?.

5. Neden Hz. Aişe’den , Fatma Hatundan bahsedilmez?. Biliyorsunuz Hz. Aişe validemiz Genelkurmay Başkanlığı yapmış orduyu yönetmiştir. Fatma Hatun Anadolu teşkilatlarını kurup Osmanlı İmparatorluğunun kurulmasında yardım etmiştir.

6. Çalışma hayatında kadınları gözlemlediğimde şu sonuca vardım:

Kadınların önceliği çocukları, ve eşi kendileri üçüncü sırada geliyor. Birde çok kırılgan ve çabuk küsüyorlar. Birde kendileri için yapacakları işte çok mazeret buluyorlar.Olayların üzerine cesaretle gidemiyorlar.

Erkeklerden çok fazla beklentileri var. Kendi sorumluluklarını ellerine alamıyorlar. Bu konuda kadınları cesaretlendirmek gerekir.

Kadın mağdurdan vazgeçip mağrur olmalıdır.

Kadın ricacı değil icracı olmalıdır.

Yani Napolyon gibi kendi taçlarını kendi giymelidir.

Kadının örnek davranışları toplumu yukarıya taşıyabilir. İlişkilerin kalitesini kadınlar yükseltir. Salonda çok fazla erkek var.

Yapılan bir istatistike göre erkekler kadınları iki dakikadan fazla dinlemiyorlarmış. Bu nedenle sözlerimi Peygamber efendimizin bir sözü ile bitirmek istiyorum.

‘’Kadının hayırlısı yüzüne baktığın zaman seni sevindiren,onurunu ve ailesini koruyandır. Saygılarımla."


Nermin Hendek	Erol Tosun

Hilmi Gökçınar	Vali Lütfullah Bilgin

“Kadınlar dünyanın en güzel çiçekleridir”

Panel Yöneticisi M. Yahya Efe konuşmasında; 8 Mart’ın Birleşmiş Millerler tarafından Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edilmesinden bu yana geçen 36 yılda hala kadınların baskı altında olduklarına vurgu yaparak, “Kadınlar Günü tüm dünyada resmi olarak kutlanıyor. Bugün gelinen noktada kadınlar hala baskı altındalar. Sözlü ve fiziksel şiddet görmekteler. Kırsal kesimdeki kadınlar hala görücü usulü ile evlenirken, 100 kadından ancak 22 tanesi eğitimli.

21. yüzyılda Türkiye’de hala kadının adı yok denecek kadar az.” diye konuştu. Yahya Efe konuşmasında, Türkiye’de kadın olmanın çok zor olduğuna vurgu yaparak ; “Ülkemizde kadın olmak çok zordur. Yıllardan beri devam eden sıkıntıları pek çok kez yaşarsınız. Kadın hakları ve önemi, Kurtuluş Savaşımızda cepheye mermi taşıyarak, kazanılan zaferde katkısı olan kadınlarımızın kahramanlıkları ile gözler önündedir. Bugün, tüm dünyada sırf kadın olduğu için sömürülen kadınlarımızın günüdür. Bugün, mutfakta evlatları için yemek pişiren, fabrikada tütün saran işçi kadınlarımızın, tarlada çalışan köylü kadınlarımızın günüdür. Kadınlar dünyanın en güzel çiçekleridir.” diyerek sözü panelistlere bıraktı.

“Kadınların iş yaşamına katılımı Sanayi Devrimi ile birlikte oldu.”

İlk konuşmacı, Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Recep Yücel, “İş yaşamında ve yönetiminde kadının rolü” ana başlığı altında kadınların iş yaşamına geçişleri ve iş yaşamı ile birlikte kazanımlarını tarihsel süreçle birlikte açıkladı. Yücel, “Eş, anne, çocuk bakımı ev ve kırsalda tarım işleri ile hayvancılık gibi ev dışındaki karşılıksız işleri dikkate alınırsa kadının iş yaşamına katılması ne kadar önemlidir.” diye konuştu.

Yücel, kadınların özellikle 2. Dünya Savaşı sonrasında iş yaşamında daha etkin olduklarını söyledi. Sanayi Devrimi sonrasında kadınların iş yaşamına katılması ile birlikte iki farklı görüş öne sürüldüğüne dikkat çeken Yücel, birinci görüşün, “Kadının evde yeteri kadar yükümlülüğü var. Kadınların esas görevi evleri” olduğunu aktarırken, ikinci görüşün ise, “Ücret karşılığı çalışan kadının erkekle eşitlik ve ekonomik bağımsızlık ile birlikte sosyal fayda sağlar” dedi.

“Mümin erkek ve mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdırlar”

Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Öznur Özdoğan ise “Kadın ve maneviyat” üzerine yaptığı sunumunda, Kur’an -ı Kerim’den yaptığı örnekler ve Hz. Muhammed’in yaşamından kesitler aktardı. Özdoğan, Al-i İmran Suresi 195. ayetinde de yazıldığı gibi “Hep birbirinizdensiniz." Sözünden çok etkilendiğini vurguladı. Kadın ve erkek dayanışmasına yönelik de Tevbe Suresi 71. ayetini örnek göstererek “Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır.

İyiliği emrederler, kötülükten alıkoyarlar.” Kurtuluş Savaşı’nda bizim bunu yaşadığımızı ifade etti.

Özdoğan, Hz. Muhammed’in Veda Hutbesi’nde de “İnsanlar! Kadınların haklarını gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim. Siz kadınları, Allah emaneti olarak aldınız” diyerek kadınları emanet ettiğini ifade etti.

Özdoğan konuşmasını Mustafa Kemal Atatürk’ün “ Tük kadını dünyanın en aydın, en erdemli, en faziletli kadınıdır.” sözüyle noktalarken, Hacı Beştaşı Veli ve Mevlana’nın kadına yönelik sözlerinden de örnekler sundu.

“Savaşın önlenmesi, barışın sağlanması için kadının aktif olması gerekir”

A.Ü. Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Anıl Çeçen, ise tarihte Ankara-Kırşehir Birlikteliğine vurgu yaptığı konuşmasında geçmişteki bu birlikteliğin bugün Anadolu’ya yayılması gerektiğini ifade etti.

Çeçen, emperyalistlerin 100 yıl önce yapamadıklarını bugün yapmak istediklerine dikkat çekerek “ Emperyalizm eskiden ordularıyla gelirken bugün orduların yerini şirketler aldı.” dedi.

Çeçen, “Bugün bağımsız bir şekilde yaşıyorsak bunu kimse bize bahşetmedi. İçimizden çıkan Nene Hatunlar sayesinde kazanıldı.” diye konuştu.

Geçmişte Anadolu topraklarını Arapların, Rusların, İngilizlerin ve Almanların işgal ettiklerini söyleyen Çeçen, “ Bugün Amerika yapmaya çalışıyor. Ama Türk milleti kadını erkeğiyle buna izin vermeyecektir.” dedi. Kadın nüfusunun gitgide arttığına da dikkat çeken Çeçen, “Nüfusumuzun yarısı kadın. Yaşamsal sorunları nedeniyle erkek nüfus düşüyor. Önümüzdeki süreçte kadınlar daha ön planda olacak.” diye konuştu.

“İçinde bulunduğumuz dönemde dünyanın patronları bu coğrafyada Türkiye’yi kabul etmiyorlar. Bu coğrafyayı İslam coğrafyası olarak görüyorlar. Geçmişte kendi yaşadıkları çıkmazları bize yaşatmak istiyorlar. Şii-Sünni savaşı yaşatmak istiyorlar. Bu ülkede Cumartesi Anneleri var. Cuma Anneleri var. Bu ülkede yaşanan siyaset hem Cumartesi Annelerini ortaya çıkardı hem de Cuma Annelerini. Çünkü içinde yaşadığımız sorunlara bir çözüm bulamıyoruz. Emperyalistler çıkmaza mahkum etmek istiyorlar bizi. Bunu kabul etmeyeceğiz. Kadın erkek yan yana gelerek, emperyalizme karşı direnerek çözebiliriz. Ulusal Kurtuluş Savaşı verirken, kimse birbirine sen Kürtsün, sen Türksün demedi. Mezhepsel çekişme yoktu. O şekilde kazanıldı bağımsızlık. Geçmişte oluşturulan Kırşehir-Ankara Birlikteliği’ni Anadolu’ya yaymak zorundayız.” Diye konuştu.

Çeçen, Türk kadınının bu toplumun geleceği için önemli bir rol oynayacağını ve erkeğinin yanında yer alarak bunu başaracağını vurguladı.

Şimdiye kadar uygulanan politikaların yanlış olduğunun altını çizen Çeçen, “ Gelecekte bu bölgede savaşın önlenmesi, barışın sağlanması için kadının aktif olması gerekir.” dedi.